7. TND Nöromusküler Hastalıklar Kongresi

Nöromusküler 2024


 
JENERALİZE MİYASTENİA GRAVES VE GEÇ LATENT SİFİLİZ BİRLİKTELİĞİ: OLGU SUNUMU
MALİKA EGEMBERDİYEVA malika egemberdiyeva TUĞBA EYİBÜRGÜZ NİLÜFER KALE

1- 1- Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Birimi
2- 2- Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi enfeksıon Birimi
 
Özet:

 

JENERALİZE MİYASTENİA GRAVES VE GEÇ LATENT SİFİLİZ BİRLİKTELİĞİ: OLGU SUNUMU

 Malika Egemberdiyeva1 , Tuğba Eyibürgüz1,  Nilüfer Kale1,Selva Ala Selek

1-     Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Birimi

2-      2- Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksıon bırımı Birim

Giriş :

Miyastenia Graves (MG), nöromüsküler kavşağın postsinaptik membranına özgü antikorların etkisiyle oluşan ve nöromüsküler iletişimde bozulmaya yol açan bir otoimmün hastalıktır.

Sifiliz, Treponema pallidumun neden olduğu bir spiroket hastalığı olup enfeksiyon 12 aydan daha önce geliştiyse geç latent sifiliz olarak değerlendirilir. Bu vaka ile iki hastalığın birlikte olduğu vaka sunulacaktır.

Olgu :

Otuz-sekiz yaşında erkek hastanın 3 yıl önce başlayan gün içinde değişkenlik gösterebilen çift görme ve göz kapağı düşüklüğü yakınmalarına eklenen yutma güçlüğü, boyun düşmesi, terleme, iştahsızlık ve halsizlik şikayetleri ile başvurdu. Nörolojik muayenesinde solda belirgin pupil seviyesinde pitoz, kas gücü muayenesinde orbicularis okuli, masseter ve dil kuvveti ile uvula elevasyonu zayıf,  baş fleksiyonu 3/5,  ekstremite distalinde ve alt ekstremite proksimalinde 4/5 idi. Asetil kolin antikoru pozitif saptanan ve elektrofizyolojik değerlendirmesinde %30’a varan dekrement gözlendi. Amerika Myastenia Gravis Birliği Sınıflandırmasına göre MGFA 3b sınıfında Miyastenia Gravis olarak değerlendirilen hastanınMyastenia Gravis günlük aktivite skoru (MG-ADL) 6 üstünde olması nedeni ile hastaya pridostigmin 3*1 yanında 5 gün 0,4 mg/kg dan intravenöz immun (İV) globulin tedavisi başlandı. Tedavi ile miyastenik yakınmalarında kısmi de olsa düzelme göstermeyen ve terleme, iştahsızlık gibi sistemik yakınmaları da olan hastanın yatışı esnasındaki rutin tetkiklerine ilaveten istenen nontreponemal test (VDRL) ve treponemal test (TP-PA) reaktif saptandı. Nörosifiliz ayırıcı tanısı amacıyla beyin omurilik sıvısı (BOS) incelendi ve normal sınırlarda bulundu. Ayrıntılı anamnezinde hastanın son bir yıl içinde iki kez periferik fasiyal paralizi öyküsü öğrenildi ve nörosifiliz tanısı ekarte edilemediği için nörosifiliz olarak kabul edildi. Penisilin alerjisi olan hastaya İV seftriakson tedavisi başlandı ve antibiyoterapi sonrasında MG-ADL’si 3 e düştü.

Sonuç: Miyasteni ve sifiliz birlikteliği literatürde tek vakada bildirilmiştir. Ayrıca miyastenia graves tedavisinde tedaviye yanıtın gecikmesi durumunda hastalar daha ayrıntılı incelenmesi önemlidir.