7. TND Nöromusküler Hastalıklar Kongresi

Nöromusküler 2024


 
NADİR GÖRÜLEN İNFANTİL VE ÇOCUKLUK BAŞLANGIÇLI FASYO-SKAPULO-HUMERAL DİSTROFİ: KLİNİK ÇEŞİTLİLİK VE İPUÇLARI
GULSHAN YUNISOVA 1 AYFER ARDUÇ AKÇAY 2 ŞAHİN AVCI 3 AYŞE NUR ÖZDAĞ 4 SERPİL ERASLAN 5 HÜLYA KAYSERİLİ 5 PİRAYE OFLAZER 4

1- KOÇ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, KAS HASTALIKLARI MERKEZİ, İSTANBUL
2- KOÇ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, ÇOCUK HASTALIKLARI ANABİLİM DALI, ÇOCUK NÖROLOJİSİ BİLİM DALI, İSTANBUL
3- KOÇ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ, İSTANBUL
4- KOÇ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, NÖROLOJİ ANABİLİM DALI, KAS HASTALIKLARI MERKEZİ, İSTANBUL
5- KOÇ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ, TIBBİ GENETİK ANABİLİM DALI, GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ, İSTANBUL
 
Özet:

 Giriş: Fasyo-Skapulo-Humeral Distrofi (FSHD) otozomal dominant kalıtım gösteren, tipik olarak

asimetrik ve seçici kas tutulumu sergileyen, öncelikle yüz kaslarını tutan, nispeten iyi seyirli kalıtsal
müsküler distrofidir. Yetişkin FSHD’nin klinik seyri hakkında çok fazla bilgi birikimi olmasına rağmen,
erken başlangıçlı fenotipte, özellikle de hastalığın ilerlemesine ilişkin veriler çok azdır.
Yöntem: Koç Üniversitesi Hastanesi, Kas Hastalıkları Merkezinde takipli, yakınmaları 1≤5 yaş ve 6≤10
yaş aralığında başlayan FSHD tanılı hastaların klinik ve demografik bilgileri sunulacaktır.
Sonuçlar: 105 FSHD tanılı hastanın klinik verileri incelendi, 19 hastada hastalığın klinik bulgularının 10
yaş ve öncesinde başladığı görüldü. Oniki hastada ilk şikayet 6≤10 yaş, 7 hastada ise 1≤5 yaş arasındaydı.
Belirtileri ≤5 yaş başlayan hastaların son muayenede hastaların ortalama yaşları 16.4+ 7.6 (6 ve 26 yaş),
şikayetlerin başlangıç yaşları ise ortalama 3.2 +1.9 yıl (2 ve 5 yaş arasında) idi. Altı hastada başlangıç
şikayeti hastaların dudaklarını iyi toplayamamasına bağlı konuşma ve gülümsemede zorluktu, bir hastada
ise yataktan kalkma güçlüğü şeklinde abdominal zaaf idi. Tüm hastaların son nörolojik muayenelerinde
orta ve/veya ağır orbikularis okuli ve oris zaafı, 6 hastada orta düzeyde asimetrik ekstremite kas zaafı
vardı. Bir hastada yüz kas zaafı olmasına rağmen son muayenesinde ekstremite ve abdominal kas zaafı
yoktu, 4 hastada skolyoz ve hiperlordoz gelişmişti. İki hasta 19 ve 20 yaşta yatağa bağımlı hale gelmişti,
bunlardan biri trakeostomize idi. Üç hastada işitme kaybı gelişmişti. Beş hastanın genetik incelemesinde
D4Z4 tekrar sayısı azalmıştı (2-3 tekrar), 2 hastanın genetik incelemesi yapılamamıştı.
6≤10 yaş başlangıçlı hastaların son muayendeki yaşları 27.8+9.6 (11-45 yıl), takip süreleri 11 ay ile 25 yıl
arasında değişmekteydi, hastalığın başlangıç yaşları ortalama 6.2+2.8 (6-10 yıl) idi. Altı hastada başlangıç
bulgu yüz kas zaafı, kalan 6 hastada ise kol zaafı ve vücut asimetrisiydi. Dört hastada hiperlordoz, boyun
zaafı, işitme kaybı vardı. Son muayenelerinde 4 hastada ambulasyon kaybı gelişmişti, hiç biri
trakeostomzie değildi. Hastaların dördünde D4Z4 tekrar sayısı (3-8) azalmıştı, diğer hastaların genetic
incelemsi devam ediyordu.
Tartışma: Erken başlangıçlı FSHD’nin, 5 yaşından önce başlayanlarda yüz zaafı, 5-10 yaş arasında
başlayanlarda skapulohumeral zaafla başladığı bildirilmektedir. İnfantil form daha nadirdir, klasik
FSHD’ye göre ağır seyretmektedir. Bizim olgularımızda erken başlangıçlı bu grupta skolyoz, ambulasyon
kaybı, işitme kaybı, bulber tutulum ve spinal deformite yüksek oranda görülmekteydi. Hastalığın ağır bir
formu olduğundan, infantile FSHD hastalarının daha yakından izlenmeye ihtiyacının olduğu dikkate
alınmalıdır.