7. TND Nöromusküler Hastalıklar Kongresi

Nöromusküler 2024


 
KRONİK İNFLAMATUAR DEMYELİNİZAN POLİNÖROPATİ TANILI HASTALARDA NÖROPSİKİYATRİK BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ
İREM CARUS MUSAOĞLU 1 EREN GÖZKE 1

1- S.B.Ü. FATİH SULTAN MEHMET EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANE
 
Özet:

Giriş ve Amaç: Kronik inflamatuar demiyelinizan polinöropati (CIDP), periferik sinirleri ve sinir köklerini etkileyen, proksimal ve distal kasların tekrarlayan-düzelen veya ilerleyici simetrik zayıflığı ile karakterize edilen, edinilmiş, immün aracılı bir nöropatidir. Fiziksel ve işlevsel kısıtlamalara yol açan ilerleyici bir seyir izleyebilen kronik bir durum olduğundan hastaların nöropsikiyatrik özelliklerine ve yaşam kalitesine etkisinin değerlendirilmesi, hastalığın gelişimi ve prognozunun anlaşılmasına katkıda bulunabilir. CIDPli hastaların yaşam kalitesini, uyku kalitesini, depresyon, anksiyete kognitif bozukluklarını değerlendirmek, bu bulguların hastalık parametreleriyle ve birbirleri arasında bir korelasyon olup olmadığını analiz etmektir. 

Yöntem: Yirmi altı CIDP hastası ve 26 sağlıklı gönüllüye standardize minimental test (MMSE); Montreal bilişsel değerlendirmesi (MoCA); rakam sembolü değiştirme/sembol kopyalama testi (DSST); kısa formlu sağlık araştırması – 36 (SF-36), yorgunluk şiddeti ölçeği (FSS); Beck Depresyon Ölçeği (BDI); Beck Anksiyete Ölçeği (BAI), Pittsburgh Uyku Kalitesi Indeksi (PUKI), uygulanmıştır. Bu ölçekler ve alt parametreleri hastaların INCAT ve I-RODS engellilik skorlarıyla, hastalık süreleriyle ve SF-36 ile karşılaştırılmıştır.

Bulgular: CIDP hastaları ve sağlıklı gönüllülerde MMSE ve MoCA’da gruplar arasında istatistiksel fark izlenmemiştir; DSSTde hastaların daha yavaş olma eğilimini gözlemlenmiştir. INCAT ve I-RODS skorlarıyla kognitif testlerin skorlarında korrelasyon tespit edilmemiştir. SF-36 yaşam kalitesi toplam skoru ve tüm alt parametrelerinin hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha düşük olduğu izlenmiştir (p<0.001). Hastalığa bağlı engellilik ile özellikle sosyal işlevselliğin azaldığı görülmüştür. Depresyon ve anksiyete düzeyleri hasta grubunda daha yüksek olduğu gibi yaşam kalitesiyle negatif yönlü güçlü bir ilişki tespit edilmiştir. Hastalık engelliliği ile anksiyetenin arttığı, depresyonun ilişkisinin olmadığı izlenmiştir. Yorgunluk düzeyleri hasta grubunda fazla; yaşam kalitesiyle arasında güçlü bir negatif korelasyon, engellilik skorlarıyla pozitif korrelasyon tespit edilmiştir. Uyku kalitesi ve tüm alt parametreleri CIDP hastalarında anlamlı derecede düşük saptanmış, PUKI toplam skoru ve gündüz işlev bozukluğu ile yaşam kalitesi arasında orta düzeyde negatif yönlü ilişki tespit edilmiştir. I-RODS engellilik skoru ile PUKİ arasında zayıf korrelasyon saptanmıştır. Hastalık süreleriyle herhangi bir parametre arasında ilişki izlenmemiştir. 

Sonuç: CIDP hastalarında kognitif bozukluk izlenmemiştir. CIDP hastaları sağlıklı popülasyona göre daha düşük yaşam kalitesi, uyku kalitesi, daha yüksel depresyon, anksiyete ve yorgunluğa sahiptir. Hastalığın yarattığı özürlülükle anksiyete ve yorgunluk doğru orantılı olarak artmakta, yaşam kalitesi ve uyku kalitesi azalmaktadır, ki bu azalma en çok sosyal işlevsellikte göze çarpmaktadır. Hastaların yaşam kalitesini etkileyen parametreler depresyon, anksiyete, yorgunluk ve uyku kalitesidir. CIDP hastalarının bu yönlerden de tedavi edilmesi yaşam kalitesini arttırabilir ve prognozunu etkileyebilir.